31 Aralık 2011 Cumartesi

Yolun Başında


Hikayenin aslını anlatmak istiyorum: Ben, başlık ve fotoğraflar üç gündür aval aval birbirimize bakıyoruz. Zira o fotoğraf çekilirken aklımdan geçenler: "Aman tanrım çok soğuk ellerimi nereye koyacağımı bilemiyorum! Ayyy ojelerimin rengini çok seviyorum, eteğim de ne sempatik parıldıyor" gibi birbirinden derin düşünceler. Eh tabii dolayısıyla, başında durmakta olduğum kaldırım taşından yapılma küçük yol beni ne entellektüel ne de duygusal açıdan bir yerlere götüremiyor şu anda. (Hey burası bir moda blogu acilen tavrımı takınmalıyım!) Neyse, bazen yolun kendisi bile değil, başında dikilmesi de önemli olmalı, değil mi?
2012 için de aslında aynen bu hissiyata sahibim; Önü, arkası, gerisi ya da berisi hakkında fikir sahibi olmadığım bir zaman dilimi gibi. Evet, bir şeyler parıldıyor şu anda (atmayın o havai fişekleri havayı kirletiyor!), her taraf rengarenk (bizim ailede benden başka kimse siyah giymez) ve ben elimi kolumu nereye koyacağımı ya da hangi işe atacağımı pek kestiremiyorum. Ama başımı hangi açıyla eğmem gerektiğini çok iyi biliyorum; bakınız, küpemdeki kadın büstü figüründen öğrendim. 
2012 isimli bir yol var önümde... Nereye gidiyor bilmiyorum. Başında dikilirken, 12 cm topukluların üzerinde, uzun boylu ve eğlenceli olacak gibi görünüyor.
Herkesin 2012'si mutlu olsun!


Post Arkası:


Tabii ayakta dikilirken ayakkabılarımızı sıkı bağlamamız gerekir. HKY Facebook sayfasına da bir bakın: buradan


Merak edenlere;
Etek: Zara, Palto: Fred Perry, Çanta: Beymen Club, Atkı: El örgüsü, Botlar: Nine West, Gözlük: Chanel, Küpeler: Little Soho, Saç bantı: Accesorize, Oje: Butter/Teddy Girl, Ruj: YSL 

26 Aralık 2011 Pazartesi

Standart Altın

Eskiler doğrusunu bilirmiş valla şekerim, hatta ekonomistin eskisi bile... Değer saptaması yaparken altın standardı kullanmayacaktık da neye bakacaktık ki?! Sonradan o sistem de çöktü gerçi; zaten ekonomi kadar yanılan ama hala her yerde otorite otorite konuşan başka bir bilim daha görmedim. Ama olsun, altın benim için hala önemli bir referans noktası, özellikle yılbaşı zamanı, ya da yılın herhangi bir zamanı giymek için. Bence Balmain, Lanvin ve Elie Tahari de benimle aynı fikirde, ya da ben onlarla aynı fikirdeyim, neyse mühim olan hemfikir olmamız, yılın son günlerinde birbirimizi kırmayalım. 
Balmain'in bu sezonki sert kızı, Lanvin'in 2012 bahar koleksiyonundaki 20'lerin flapper girl'ü (iddia ediyorum önümüzdeki seneyi hepimiz the Great Gatsby kitabının içinde yaşıyormuş gibi geçirmek isteyeceğiz, ya da en azından ben isteyeceğim) ve Elie Tahari'nin yaz zengini hanımefendisi... Balmain'i ele alalım mesela, biz faniler için ulaşılabilirliğini tartışmak için ekonomist olmaya gerek yok. Basit bir denklemi var o işin: Pantolonu aldıktan sonra geriye cebe koyacak para kalmıyorsa, o işte bir sıkıntı var demektir (başıma gelmişti de oradan biliyorum). 
Aman neyse canım boşver, ben 1925'teymişiz gibi eğlenmeye gidiyorum! Hatta yanımda Merih'i de götürüyorum, pantolonu her partiye yakışır gibi görünüyor. İstersen sen de gelebilirsin. Ama ekonomistler evde kalsın; benim kafamı karıştırıyorlar.


Post Arkası:
O aslında göründüğünden daha akrobatik bir hareket.
Defile fotoğrafları: Fashionologie


Merak edenlere;
Pantolon: Zara, Palto: H&M, Bluz: Forever 21, Ayakkabılar: İnci, Kemer: Louis Vuitton