24 Ocak 2012 Salı

İki Arada

Arada kaldığınızı hissettiniz mi hiç? İki ya da daha fazla sayıda arkadaşın arası, iki katın arası, mevsimlerin arası, ciddiyetle şakanın, gömlekle kazağın, kemerle tokasının arası... Ben mesela bu aralar karla kışın arasında, ilkbaharın pastel renklerine içim giderken siyah, gri ve toprak tonlarının arasında hissediyorum kendimi. Bi' de şu anda yorgan ve yastığın arasında hasta... Halbuki bakınız, ağır silahları çıkarmıştım: Yün kazak, pantolon... Ne kadar ciddi olduğum, o renk paletinden belli; sadece boğazımı ikna edemiyorum, hala ağrıyor.
Tabii esasen, yılların anne kazağına uzunlu kısalı mimari bir hava katılmış olmasından, kemerlerin yeniden büyümüş, tokalarının genişlemiş olmasından ötürü duyduğum sevinçten falan bahsedecektim. Hatta o kadar ölü rengin yanında yeşilli küpelerimi ve çantamın kenarındaki kırmızıyı ne kadar sevdiğimi fark ettiğimi de anlatırdım, hazır başlamışken. Neyse bi' dahaki sefere artık...


Post Arkası:
1 Şubat Ulusal Grip ve Nezle Günü'nü erken kutluyorum bu sene.


Merak edenlere:
Kazak, Çanta, Kemer: Beymen Club / Gömlek: D&G / Pantolon: Prada / Ayakkabılar: Chloé / Küpeler: Banana Republic / Yüzükler: Zoe&Morgan ve annemden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder