Ve en sonunda geçen yazdan beri rafları terk etmeyen desenli pantolon konusuna el atmaya karar verdim. Yani gerçekten bi' terk edemediler rafları; ne zaman baksam oradalar, ya arz çok fazla ve beklenen ilgiyi göremedi bir türlü ya da talep öylesine dev ki tekrar tekrar raflara yükleniyorlar (ekonomi bilimini de parçaladım, hayırlısı olsun). Ama yaptığım araştırmalar sonucu (istatistiki bilgide üzerime tanımam) şundan eminim ki bir blogger favorisi kendisi. Tabii olay benim için de artık bir itibar meselesi oldu çünkü;
1. Benden başka her bir blogger'ın parti pantolonlu boy boy fotoğrafları var. Üzerimde mahalle baskısı hissediyorum, yakında herhalde bu kurumdan atılacağım.
2. Bana hala 90'ların floral grunge moda hezimetini hatırlatıyorlar. Dolayısıyla bir sonraki adım olarak Pearl Jam kasetini çıkarıp stabilo kalemin ucunda döndürerek başa sarmak suretiyle walkman'ime takmak istiyorum. Ben halbuki o dönemimi atlattım sanıyordum.
İtibar önemli şey canım; kaybedeceksen bile şanıyla yapacaksın. Ben de bir yaz ceketi aldım üzerime, çünkü çok ciddiyim bu konuda, hayır değilim, hayır ceket dediğin biraz derleyip toparlıyor durumu, ne yaptığını biliyormuşsun havası veriyor. Toz pembe hanım çantamı taktım ki aman grunge'dan uzakta durayım. Pantolonun desenlerini de küçüğünden seçtim çünkü kendimi bildim bileli dünyanın en zayıf insanı değilim. Aslında biraz alışınca sevmeye bile başladım diyebilirim. Bi' itibar falan diyordum ben ama?.. Neyse...
Post Arkası:
Merak edenlere;
Pantolon: Zara / Ceket: Armani Collezioni / T-shirt: Home Store / Çanta: Mulberry / Ayakkabılar: Miu Miu / Takılar: Dior Kolye, Yüzükler Zoe&Morgan, annem ve Prag'dan, Bileklikler anneannem, annem ve Swarovski'den.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder