30 Temmuz 2012 Pazartesi

GÜPÜRLÜ GÖMLEK :))

Selamlar :)
Bu günde sizlerle beraberiz..Günlerdir hiç soluklanmadan sizlere post yapma peşindeyim.Bendeki hızı ne açlık durduruyor ne de sıcak havalar :))) ama olsun sizler için değer..
Malum yaz ayları kombinlerinde herkes gibi açık renkler tercih ediyorum ..


her yerde aynı tarz gömlekleri  görmek beni baydı bende böyle bir model çıkardım beğeneceğinizi umuyorum

papuçlarımı çook severek aldım her rengi olsaydı mutlaka alırdım :)) çok tatlılar dimi
ayakkabı : zara // tunik : kendi tasarımım // çanta : lacoste // ipek şal : ugoza //

28 Temmuz 2012 Cumartesi

ÇİÇEK AÇTIM :)

merhabalar :)
Evet arkadaşlar günler çok çabuk geçiyor.Sanrım bana verdiğiniz süre yavaş yavaş doldu doluyor. Bende vakti çok geçirmeden size verdiğim sözü tutuyor vee postlarımı artık paylaşmaya başlıyorumm :))))) 
Bu yaz sarı ve çiçek desenli kumaşlar çok moda bir çok markada rastlamışsınızdır.
Gerçi ben geçen seneden bu kumaşı almıştım bu yaz moda olacağından emindim :) ve bekletiyordum her zamanki gibi tahminlerim beni yanıltmadı.
ipek şal : ugoza //tunik : kendi tasarımım //

En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere sevgiyle kalın :)
Vesselam..

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Palmiye Şehir

Ben hayalperest bir çocuktum (gerçi buna bakarak çok da büyümüş olduğumu iddia edemeyiz tabii). Büyüdüğümde hayatımın bol palmiyeli ve bol entrikalı Amerikan dizilerindeki gibi olacağına inanıyordum. Dört mevsim ılıman, malikanenin bahçesinde (sıradan bir evde oturacak halimiz yoktu herhalde) havuz ve çardak olan, bütün sevgililerin nazik ve yakışıklı, arkadaşlarının ünlü ve başarılı olduğu, herkesin istediği işi yaptığı, ne giyersen giy cool göründüğün bir yer...
Ama nedense bir sabah uyandığımda hayatın daha ziyade Boston'da geçen renksiz bir hukuk dizisi kıvamına geldiğini fark ettim, Ally McBeal bile değil; kuru kuru takım elbiseler, teknolojinin başka bir çağından kalma bilgisayarlar ve susmayan telefonlar... Hayattan palmiye beklerken, çorak ve rüzgarları dengesiz bir plaza yığının ortasındaki bozuk kaldırımlarda topuklu ayakkabılarla yürümeye çalışırken buldum kendimi yani. -Perestlikten -kırıklığına giden yol baya ilginç hakikaten...

Dolayısıyla ben de palmiyeli, çamlı düzgün bir yol görünce çocukluk saflığımı anmaktan alıkoyamadım kendimi. Bluzu annem benim 1 yaş doğumgünümde giymiş... O bile hayatta kalabildiğine göre belki palmiyeler de hala mümkündür... 


Post Arkası:


Merak edenlere;
Bluz: Annemin (80'ler ortası) / Şort: Rebecca Taylor / Çanta: Gerard Darel / Ayakkabılar: Divarese (hiç tavsiye etmem bir sonraki giyişimde topuğu çıktı) / Takılar: Kemer hatırlanmıyor (muhtemelen Sienna Miller'a özendiğim bir zaman aralığında almıştım) & Küpeler Prag'dan & Yüzük anneannemin & Longines Saat (Tevfik Aydın Saat) & Pilgrim Bileklik & Ray Ban Gözlük

18 Temmuz 2012 Çarşamba

YAKA DETAYI :)

Tunikte hep albenili kumaşları tercih etmişimdir.Bu tür kumaşlarda dikkati bi yere toplamalıyız ben tercihimi yakadan yana kullandım.Hem hoş hemde takı görünümlü.Sizde bu tür uygulamalar yapabilirsiniz.Dikiş bilmiyorsanız da hazır aldığınız tuniğin yakasını aksesuarla zenginleştirebilirsiniz :)



elbise : kendi tasarımım
çanta : pierre cardin
eşarp : ugoza

Uzaktan Sevmek

Gözde'yle oturuyoruz, Assos'ta sakin-ötesi bir verandada... Günlerden tatil, havalardan şapka... Benim suratımda çocuksu bir sırıtma, elimdeki laptop'da İstanbul'dan kalma fotoğraflar... Gözde, kocaman gözlerini dikmiş bakıyor...
"Küçükken upuzun yaz tatillerinin keyfini sonuna kadar çıkarırdık. Dolu dolu üç ay bizimdi ve şanslıysak bir yazlık beldede maksimum aktivite, minimum uyku mottosuyla geçirirdik uzun yaz günlerini." dedi birden. 'Birden' adlı zaman dilimi aslında şöyle nerden baksan bi' 10 dakikaya tekabül ediyor orada; 'küçükken'dekinden çok farklı... 
"En sevdiğimiz aktivite deniz kenarında saatlerce kumlarda oynamaktı, geleceğimizi ellerimizle inşa ettiğimize inandığımızdandı belki de... Ama o hayaller aleminde bile büyüklerimiz, her şeyin kontrol altında kalması için müdahale ederlerdi. Küçüktük, hava sıcaktı ve dikkat etmezsek fark etmeden güneş geçerdi başımıza ve hastalanırdık. O yüzden de şapka takmalıydık. Düşünüyorum da bu en güzel saatlerimizde şapka takmaya zorlanmak şapkayla aramıza 'seni uzaktan sevmek' eğiliminde bir mesafe koydu sanırım. Bir de firmaların promosyon olarak verdikleri kasket şeklinde olanlar vardı, çok çocuk işiydi, sadece koruma amaçlı kullanılmalıydı ve asla ama asla cool değildi."
Evet, kendisi şu anda bizzat en sevdiğim aksesuarı iki paralık etmekle meşgul... "Ama Gözde, sen dedin bugün şapka olsun diye?!"
"O başka ama! Neyse ki büyüdükçe geniş kenarlı şapkaların ne kadar cool olduğunu fark ettik. Mesela havuz başında bir akşamüstü partisine davetliyiz hepimiz ve bir blush'ın yanına tabii ki geniş kenarlı şapka yakışır. Gerçi, 'kasket - başa güneş geçmesi' denklemini artık 'şapka - güneşin yaşlandırma etkisi' denklemine seçtiğimizi düşünmek istemeyiz. Biz halen kumdan kaleler yapan çocuklarız, sadece zamanımız daha dar ve hızlı olmalıyız."
Ama ben yine de tatildeki zamanın yavaştan akması taraftarıyım. Öyle iyiydi...

Post Arkası:

Merak edenlere;
Şapka: Network Q / Elbise: Kate Moss for Topshop / Kemer: Beymen Club / Çanta: Vakko (annemin) / Ayakkabı: Divarese / Takılar: Yüzükler Zoe&Morgan, Anneannem ve Annemden & Bileklikler Pilgrim ve İtalya'dan


14 Temmuz 2012 Cumartesi

HAFTA SONU KOMBİNİ 2

Sevgili takipçilerim :) yeni olmamıza rağmen birbirimize hemen alışmışız ki sizden mail alıyorum neden her gün post yapmıyosun diye :) vakit buldukça sizlere örnekler sunmaya çalışacam.Ha diyincede post oluvermiyor yani :) Arkadaşlarla akşam yürüyüşüne çıkalım dedik..Rahat akşama uygun hafta sonu kombini yaptım..Maxi elbiseler yazın vazgeçilmezidir..Bakın bakalım beğenecek misiniz :)








                       ayakkabı : bambi ( o kadar rahat ki arkadaşlar almanızı tavsiye ederim)
                       elbise       : kendi tasarımım
                        şal          : ugoza
                        ceket     : h&m (bu ceketle daha çok kombin görüceksiniz çok amaçlı :)

11 Temmuz 2012 Çarşamba

 LEOPAR AŞKI (:
Kumaşlarda leopar ve zincir detayını çok severim.Heleki kırmızıda işin içine girince daha da çok severim :) Bu tür kumaşlar çok hareketli olduğu için sade tasarımlar yapmakta yarar var.Aksi takdirde çok göz yorar ve kötü sonuçlar oartaya çıkabilir ..) 


ipek şal: Ugoza
tunik : kendi tasarımım
çanta : pierre cardin 

10 Temmuz 2012 Salı

Eski Raflar

 
Tanrının sevdiği kulları için çeşitli oyunları vardır bilirsiniz. Mesela, önce kaybettirir ki sonra bulduğunda mutlu olasın. Bana karşı beslediği derin sevgiyi de hep bu yöntemle gösterir zaten. Her yeni mevsimde "Ya benim eskiden şöyle bir şeyim vardı sanki? Nerde o? Verdik mi ki ya yoksa?" gibi soruların ardından gelen sürpriz sonlar mesela... Sonra ümitlerin tükendiği bi' anda kalabalık yığının ortasındaki farklı bir rengi tutup çekerim ve o asıl aradığım değil ama tamamen unuttuğum bir başka elbise hayata geri döner. Ve, raf darmaduman olmuştur.
Ama hayır, eski rafın tozu kalkmıştır bi' kere... Elbiseyle biraz oturunca illa aklına gelir, tuhaf bir gülümsemeyle birlikte, "Ya ben bunu hani şeye giderken giymiştim... Kim vardı? Heeee... İyi adamdı be aslında! Biraz deliydi ama iyiydi... Telefonu duruyor mu? Evlendi mi ki acaba? Ama yok duyardık..." Sonra eski telefonlar hayata döndürülmeye çalışılır, numarası da muhtemelen orada kalmıştır, "yeni telefonumla hayatımda yeni bir sayfa açıyorum!" söyleminde kurban edilmişti çünkü. Akabinde, Facebook'tan neden men edildiği konusunda dönemin tanıklarıyla tarihi detaylar deşilir ve artık herhalde iyi bir sebep vardı dediğin noktada adam karşına çıkıverir. 
Onun converseleri senin topuklularının boyu değişmiştir; biraz da metalik bir renk istiyor artık o elbise aynı beyaz bez ayakkabılarla olamıyor. Onun elinde ceket senin elinde ciddi bir çanta vardır; annenin çantalarını aşırmaya başlamışsındır çünkü. Tam her şey değişmiş derken önce aynı mimiği, sonrasında da neden kendisini hayatından cımbızla ayıklamak zorunda kaldığını hatırlatacak olan hareketi yapar. Ama, kafan darmaduman olmuştur...


Sever beni canım, bilirim...


Post Arkası:

Merak edenlere;
Elbise: Betsey Johnsson / Çanta: Dolce&Gabbana / Ayakkabılar: Pedro Garcia / Takılar: Chloé Gözlük & Agatha Küpe & Longines Saat (Tevfik Aydın Saat) & Pilgrim, Svarowski, annem ve anneannemden bileklikler

8 Temmuz 2012 Pazar

PAZAR ESİNTİSİ :))

Bu sizinle ilk pazarımız.:)Sizler için alışverişe çıkmak istedim tabi bunun içinde rahat bi kombin gerekli.bende böyle bir kombin seçtim hem yaz için cıvıl cıvıl hemde çok rahat :) dışarı adım attığımda hazırlıksız olarak yağmura yakalandık. yinede planı değştirmeden gittik alışverişe.ama Rabbim sesimizi duydu galiba ki yetiştiğimizde yağmur durmuştu.Alışverişten önce bi yerlerde oturup kendimize gelelim dedik.Sonra alışverişe koyulduk :) 

    buda arkadan görünüşü :) arkadaki fermuar detayı çok hoşuma gidiyor 
                                                   şal : ugoza 
                                               elbise : arkadaşımın hediyesi
                                               çanta : pierre cardin :) 

bunlarda arkaaşımın butiğinden sizin için seçtiklerim :)
 

                                     
                                             

6 Temmuz 2012 Cuma

PERDE DEĞERLENDİRMESİ :)


Ne zamandır gömleklik kumaşım evde duruyordu kumaşda kısıtlı olunca model vermekte zorlanıyordum.sonra annemin kıymetlilerinden bir perde takıldı gözüme.Onu küpür olarak kullansam nasıl olur diye düşündüm ve yaptım ortaya böyle şirin birşey çıktı. Evet annemi ikna etmek hiç kolay olmadı ama söz konusu giyimse herşey yaparım :)



Quantum

Son zamanlarda beynimi açmaya çalışıyorum (o nedenle yazamadım yani bir süredir). Bilim gözlüklerimi taktım, (kendileri orta okuldan kalma, biraz paslanmışlar dolayısıyla) evrenin sırrını çözmeye çalışıyorum. Tanrı Parçacığı isimli ilahi güçlerle yüklü olduğunu zannettiğim atomun hayatımıza katacakları ve Stephen Hawking'in zaman-mekan ikilemine ilişkin saptamaları (evet o benden daha farklı tanımlıyor bunu) gibi şeyler yani. Şaka yapmıyorum canım, quantum fiziğini keşfettikten sonra olumlu düşüncenin nasıl işlediğini kavramaya adayacağım bilimsel zekamı; hedefler yüksek. O zaman kredi kartı limitimi düşünce gücümle yükseltebileceğime, indirimde kendi bedenimden parçaları hep bulabileceğime, banka hesabımı sonsuza doğru arttırabileceğime ve Karl'cığıma kendim için elbise diktirebileceğime inanıyorum. Şimdilik sadece iyimserim, karnaval eteklerimi giydim ve seneler sonra gözlerimi renkli farla boyadım. Renkli far diyorum ya, bence bundan sonra her şey mümkün... 

Post Arkası:


İlla okuyacağım diyorsanız: Stephen Hawking


Merak edenlere;
Bluz: Topshop / Etek: Vakkorama (eski) / Ayakkabılar: Pedro Garcia / Çanta: Vakko (eski) / Takılar: Tiffany&Co Kolye & Banana Republic Kolye bileklik olarak & annemin bilekliği & yüzükler annem, anneannem ve Zoe&Morgan'dan

5 Temmuz 2012 Perşembe

PEMBELERE BÜRÜNDÜK :))

Ugoza dan başımdaki eşarbı almıştım eteğimle uyumlu olsun dıye ..ama bir türlü kombin uygulayamadım.fosforlu gömleğim'le bir şeyler denedim.bu seferde gömlek çok göze çarptı :)Dedim en iyisi soft renk bi bluzda üzerine giyineyim birbirini tamamlasın.Anlayacağınız farkında olmadan böyle renk kartelası gibi bir kombin ortaya çıkıverdi :))





4 Temmuz 2012 Çarşamba

RENK CÜMBÜŞÜ :)

Nereye baksak rengarenk kombinler karşımıza çıkıyor.bende zıt renklerle bi kombin yapayım dedim..Zıt renklerin birbirini tamamlaması zordur ama imkansız değildir :)) deneyin ve görün :)


                                                                gömlek : kendi tasarımım
                                                                              (en yakın zamnda detayları paylasacğım )
                                                                 etek :       kendi tasarımım
                                                                 ceket :     H&M
                                                                 çanta :     pierre cardin
                                                                 eşarp :     vakko

3 Temmuz 2012 Salı

UGOZA 2012 YAZ ŞIKLIĞI

Ugozayı ve ekipmanlarını severim. Heleki Ugozanın yeni imajı herkez tarafından yoğun ilgi görüyor.






BAŞARILAR UGOZA.

İLK POST :)

Selam canlar ,)
Geçen hafta sonu Sultanahmeti turlayalım dedik. Hafta sonu için rahat bir kombin seçtim. Biliyorsunuz ki ceketler bu yazın vazgeçilmezleri arasında. 
Herkesin gardırobunda mutlaka vardır ,)
Bu da benim seçimim ..
                                                      Etek: Kendi Tasarımım
                                                      Ceket: H&M
                                                      Eşarp:W collection
                                                      Çanta: Derimod

İLK BULUŞMA

Selam beni takip edecek takipçilerim :)
Hadi şimdi size başlayacak blog serüvenimden bahsedeyim..
Öncelikle aklımda hiç blog açmak gibi bir düşünce yoktu.
 Aslında vardı da cesaret yoktu :) Bir arkadaşım sayesinde özgüvenimi toplayarak böyle bir işe başkoydum. İsim konusunda çok düşündük hatta bazen arkadaşlarla saçmaladığımız da oldu ''Zehrayla Moda allak bullak '' gibii :)  ama arkadaşlarımın ve bil hassa benim parlak fikirlerim sayesinde kulağa hoş gelen akıllarda kalacak bir isim  olarak '' Zehrayla Tesettürde Trend'' olarak kararlaştırdık veee karşınızdayız..
 Bu blogu açmadaki pek çok amacımdan bir tanesi de Tesettürde Trend'in  nasıl olması gerektiğini  nasıl giyinmemizin daha doğru olacağını, alternatif seçenekleri, aklınıza gelebilecek herşeyi sizlere sunmaya çalışacağım. Zaman zaman kendi tasarımlarımla zaman zaman arkadaşlarımın tasarımlarıyla hazır giyim sektöründeki modellerle karşınızda olacağım. Bu blog sayesinde sizlerle moda etkinliklerini markalarda neler olup bittiğini ne nerede ne kadar olduğunu hep birlikte göreceğiz inşallah ..

TAKİPTE KALIN :)