Tatile gitmenin en kötü yanı, bir sonraki pazartesidir. Elinde sıcak sarı fotoğraflarla okunmamış yüzlerce mailin arasında bulursun kendini. Önce ayılmak için bir kahve içersin, sonra bir de çay, ardından da iki doz ağrı kesici ve öğle yemeğine varamadan beynini bir boşluk denizinde yüzer gibi hissedersin. Klavye sesleri yavaş yavaş terliklerinin kumda çıkardığı seslere döner. Hangi gündeydik biz? Toplantı mı varmış? Bi' dakika ben aslında ofise gelmedim henüz; ılık bir akşamüstü güneşinde el ense yaparken kıyıya yavaştan dokunan dalgaları dinliyorum.
O raporu mu? Şimdi toparlıyorum aslında! Öğleden sonraya hazır olur tabii...
Post Arkası:
Fotoğraflar: Canan O. (L-Lo küratörlüğünde)
Merak edenlere;
Şapka: Little Soho / Terlikler: Havainas / Çanta: Chloé Sevigny for Opening Ceremony / Bileklikler: Alaçatı, Assos, Bodrum ve Bozcaada'dan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder