18 Ağustos 2012 Cumartesi

Bayram İntibası

Itiraf edeyim; ben hiçbir zaman "üzerime ne bulduysam giydim ama şahane oldum" tarzı kızlardan olamadım. Mutlaka önceden bir fikrimin olması gerekir. Mesela kendimi o gün nasıl hissetmek istediğimi bilmeliyim (kafa karışıksa işimiz var yani), ya da nasıl bir intiba yaratmayı hayal ettiğimi falan... Dolayısıyla en karmaşık hissiyatlarım hep bayram gününden bir önceki akşama denk gelir; üzerinde "Sevgili uzak akraba, evlenecek olursam  haberin olur, merak etme!" yazılı t-shirtlerden satıyorlar mı mesela bir yerlerde? Ve annem o meşhur sorusuyla çıkagelir: " Ne giyeceğini düşündün değil mi?" Evet evet düşündüm; tek sorun sadece düşündüm, o kadar.
Ama bu bayram mesela ne giyemeyeceğimi biliyorum; iki fotoğraftır aval aval bakmakta olduğum, şu an gözüme her zamankinden ulaşılmaz ve dolayısıyla güzel görünen o pabuçları. Bileği iyileşmemiş olanlara yüksek ökçe tavsiye etmiyorlarmış. "Ama sadece 10 cm falandır onlar!" şeklindeki savunmalarım dikkate alınmadı. Neyse, bir sonraki bayramda giyerim ben de... Heves etmiş bulundum, intibası ve havası çok da önemli olmamaya başladı.

Post Arkası:
Vallahi her konunun bileğime gelmesine ben de sıkıldım.

Merak edenlere;
Elbise: Machka / Ayakkabılar: Pedro Garcia / Çanta: Vakko / Kemer: Beymen Club / Takılar: Longines Saat (Tevfik Aydın Saat), Zoé&Morgan ve annemden yüzükler, bileklik annemin, küpeler hatırlayamadığım bir butikten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder