24 Ağustos 2012 Cuma

Sezon Sonu

Herkesin ailesinde öyle bir kuzen vardır; "N'oldu kemiklerde ödem mi? Futbolcu hastalığı ya o! Hadi sezonu kapatmışsın hayırlı olsun, hehe!" İşte bir anda böyle neşe ve huzurla doldurur insanın içini; küçükken de böyleydi bu zaten diye kendi kendine mazeret aramaya başlarsın sonra da. Düştüğümde de gülmüştü zaten "patates" diye ben kendimi topraktan ayıklamaya çalışırken. Hatta dedemin arabasında oynarken (bizim ailede oyuncak kavramı biraz ilginçtir) direksiyon koltuğuna illa kendini oturturdu, ben de ancak torpido gözüyle oynardım, sonra da masusçuktan güneye gezmeye giderdik çalışmayan arabanın içinde.
Ondan sonra öğrendim işte bir yere gitmek istiyorsan erkeklere güvenmeyeceksin. Tamam çok da mantıklı bir yolla öğrenmemiş olabilirim ama doğru sonuçta. Dolayısıyla ben de şapkamı taktım bizim kızlarla gidiyorum Çeşme sahillerine. Madem sezonu kapatıyorum, bari şanımla kapatayım, bu da benden son dakika golü olsun. Dönünce görüşürüz!

Post Arkası:
Şapkamı taaaa Haziran'da takmıştım aslında o kılıkla, ama şimdiki bavul için de hala geçerli bir kombinasyon.

Merak edenlere;
T-shirt: Bel Air / Shorts: Topshop / Ayakkabı: Giuseppe Zanotti / Çanta: Vakko / Takılar: Kolyeler annemden ve Pilgrim, Longines Saat, Banana Republic kolye bileklik olarak, diğer bileklikler annem, anneannem ve Swarovski, Zoé&Morgan yüzük, şapka Little Soho'dan.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder