11 Mayıs 2013 Cumartesi

Annesi ve Kızı

Seni senden daha fazla düşünen kişiye "anne" denir. Ondan önce düşünmüş olsaydın karşısında öylece kalakalmazdın zaten. Senden önce anlar bazı şeyleri, acımasızca da olsa: "Neden hep bol şeyler giydiğini anladım ben; ne kadar ufak olduğunu kapatmaya çalışıyorsun!" Ya da senin aklına henüz gelmemiş, cevabını bilmediğin onlarca soruyu 10 saniyede üretebilir. O nedenle de sen evden aceleyle çıkmaya çalışırken yarım saat kadar daha oyalamak zorunda kalır seni: "Nereye gidiyorsun?" "Kim kim gidiyorsunuz?" "Akşam yemeğe gelir misin?" "Geç mi gelirsin?" "Ne kadar geç gelirsin?" "Üşümezsin değil mi üstündekiyle?" "O ayakkabılar onun altına hiç olmadı, şöyle renkli bir şeyler giysen?" "Sen saçlarını kurutmadın mı?" 
Ben evden tek başıma çıktığımı zannederim ama aslında yanımda hep annemin cümleleri, ünlemleri ve pembe-mavi renkleri vardır. Her nedense çoğu zaman haklıdır; özellikle de rüzgar karayelden estiğinde.

Post Arkası:
Annem ve kendisinin nev-i şahsına münhasır espri anlayışı içindi...

Merak edenlere;
Ceket: Machka / Bluz: Red Valentino / Şort: Rebecca Taylor / Çanta: Vakko (Arkadaşlarımın hediyesi) / Ayakkabılar: Divarese / Takılar: Yargıcı Kolye (Arkdaşlarımdan bir başka hediye) & Longines Saat (Tevfik Aydın Saat) & Bileklikler Pilgrim ve Tiffany&Co

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder