Giyinmeye takılardan başlarım aslında. Yani, herkes bir yerlerden başlar değil mi? Benim sıralamam takı, toka, aksesuar, ayakkabı, son olarak da konuya uygun etek, elbise ve benzeri diğer kıyafetler şeklinde devam ediyor. Söylemiştim değil mi; zor severim, genel olarak. Ve dolayısıyla anneannemin yeni elime geçirdiğim yüzüğü elimde öylece otururken kendime engel olamadım, nasılsa bir yerden başlayacaktım ve o sırada Diamonds and Rust çalıyordu, çünkü kendi Bob Dylan'ım kel alaka bir zamanda aramıştı sıkıcılık derecesinde romantik olabilirliğim vardır.
Ve evet, bundan sonrası gayet kolaydı. Nasılsa mevsimlerden bahar, çiçekler kocaman kocaman açarlar. Ceketin üzerine sarıp sarmalanan kemer sanki yeni bir şey giymişsin hissini verir. Eski diye paslanmış olması şart mı yani? Belki de bir şeyler değişmiştir, ya da eskisi kadar aynıdır. Mantığım mutlaka bi' burnunu sokar işin içine fazla çiçek böcek istemez, öyle çok kızsal kılıklara da gelemez. İlla maskülen bir şeylerle karıştırasım oradan geliyor olabilir de şu sulu romantik karakterimin nereden beslendiğini bir türlü çözemedim.Post Arkası:
Merak edenlere;
Ceket: Armani Collezioni / Kemer: Topshop / Çanta: Matraş (kendisinden daha önce bahsetmiştik) / Şapka: Beymen Club / Etek: H&M / Ayakkabılar: Hotiç / Takılar: Tevfik Aydın'dan Longines Saat & Anneannemin yüzüğü & Banana Republic Kolye, bilezik olarak & Annemin küpeleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder