1 Nisan 2012 Pazar

Underwater Love

Son bir aydır kafamda yeni (aslında neredeyse eski) bir theme song: "This must be underwater love" diyor, zannedersin yaz gelmiş de chill out yapıyoruz (ya da bir Chanel defilesi atmosferinde takılıyoruz). Yani havayla tamamen farklı tellerdeyiz; kendisi hicazkar nihavend makamında "üşüdüysen kürkünü giy" falan diyor. Ama mağaza rafları ve ben pek kulak asmadık buna; derin maviler, sörf dalgaları, uzun palmiyeler, tropik bitki örtüsü, denizkızları daha ilgi çekici... Hepimiz bu sezon suya aşığız. Su derken yağmur suyu değil ama; şöyle pahalı olanından, defile yüzü görmüş cinsinden.
Taaa geçen Eylül'dü... Okyanuslara referanslar baya kararlı ve tutarlıydı. Peter denizleri resmetti, Stella eteklerin ve ceketlerin kenarlarını dalgalarla süsledi, Sarah Burton da Alexander McQueen için bizzat balıkların kendilerini yeniden yarattı (yüzgeçleri bile var!). Tabii 100 küsür moda aşığı davetlinin huşu içinde izlediği bir koleksiyona ya da evden dergi sayfalarındaki editoryallere bakarken küçük denizkızı olmakta bir sakınca yokmuş gibi geliyor insana. Asıl mesele konuyla alakasız bir şekilde yolda yürüyen kitleye de hitap edebilmek. Bu durumda çok abartmaya gerek yok, küçük olsun bizim olsun yeter...



Kendi şahsım adına, Chanel'in mercan dalı topuklarının bir hayranıyım, fazladan birkaç bin Eurom olsaydı vallahi hiç acımazdım. Ama madem yok ben de Zara'nın sempatik deniz mahsulü küpelerini ya da Vakko'nun dalga desenli şalını takarım. Belki Topshop'un denizkızı pullarını andıran bluzunu da bir ara giyebilirim, veya dalgaların soyut kırılmalarla yansıdığı o eteği ama ikisini birlikte değil, zira (boydan) minyon çapıma o kadar deniz fazla gelir. Tercihen her şey ayrı ayrı... Tabii bu, YSL'in mavili farı için geçerli değil, bence neye olsa yakışır. Öyleyse hazırız, Mango'nun tropik çantasını da alıp denizlere, hatta altına doğru açılabiliriz. Eh yelkenleri de açacak değildim yani?!


Post Arkası:


Okyanus resimleri: National Geographic
Chanel defilesi resmi: Grazia Daily UK
Defile resimleri: The Daily Telegraph

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder