23 Mart 2012 Cuma

Hiç Siyah

Baharın ilk günü kimine göre güneş ışığında paltosuz salınabildiğin gündür, hatta dışarıda oturup "kahve mi içsem yoksa soğuk bir şeyler mi?" diye düşündüğün gün de olabilir. Ama benim için o gün hiç siyah giymediğim gündür; çünkü kendi kendime zorluk çıkarmaya bayılırım. O dolabın altı üstüne gelmediyse yeni mevsim gelmemiş demektir...  Ve evet siyahlarla beraber geride bıraktığım dolap, o bakışı da aslında savaştan yenik ayrılan dolabıma gönderiyorum, yeni bir sezonun açıldığını gösteriyor. 
Önce açık renkler aramakla başlamıştım, ama çok ince kumaşların hala üşüttüğünü fark edince üstümdeki şey bir kazak halini aldı. Böyle pastel ve dantel desenli bir şey de bakmıştım, çünkü Louis Vuitton koleksiyonu fazla güzeldi. Ama kazağı da giymiştik bir kere; yoksa Louis Vuitton'un erişimdışı olmasının konuyla ilgisi hiç yok... Zaten bu baharın olayı kazak-etek ikilisiymiş, Jonathan Saunders zamanında öyle bir intiba bırakmıştı bende, ve takip ettiğim kadarıyla Paris Moda Haftası'na giden herkeste (oradaymış gibi konuşmakta üzerime yoktur). Lacivert kadife çanta da sanıyorum Mart'ın kapıdan baktırmasına karşı aldığım önlemleri temsil ediyor; daha iyi bir bahane buluna kadar da bunu kullanacağım.
Post Arkası:
Yeni eğlencemle tanışın! pinterest.com/dilekbetty/


Defile fotoğrafları: The Daily Telegraph

Merak edenlere;
Kazak: Machka / Etek: Beymen Club / Kolye: Beymen / Çanta: Vakkorama / Ayakkabılar: Chloé



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder